Sabır, insanın yaşadığı olaylar karşısında gösterdiği en erdemli tutumlardan biridir. Musibet ve belalar karşısında isyan etmemek, yapılması gereken kulluk görevlerini yerine getirirken sebat göstermek, her şeyi verenin Allahu Teâlâ olduğunu bilerek, O'na tevekkül etmek ve her şeyin sonucunu O'ndan beklemektir. Sabır asla umursamamak, boş vermek veya bunalıma kapılmak değildir. Aksine bu da bir imtihandır, geldiği gibi geçecektir düşüncesi ile yapılabilecek olan her şeyi yaparak, kişinin elinden, dilinden ve gücünün yettiği her şeyi yaparken aynı zamanda Allahu Teâlâ'ya tevekkül etmesidir. Sabır, bedenen ve ruhen direnmek demektir.

Allah Rasûlü (s.a.v.) bir hadis-i şeriflerinde; musibetlere sabredenlere 300 derece, ibadet ederken sabredenlere 600 derece, günahlara düşmemek için sabır gösterenlere ise 900 derece ihsan edileceğini buyurmuşlardır.

Musa (A.S.) Hızır (A.S.)'a "Ledün ilmine nasıl ulaştın?" sorusuna, Hızır (A.S.) "Günah işlememeye gösterdiğim sabır ile." cevabını verdiği rivayet edilir.

"Muhakkak ki Allah sabredenlerle beraberdir." buyurularak sabrın ve sabredenlerin Allah katındaki yeri ve önemine işaret edilmektedir.

Zümer Suresi 10. Ayet-i Kerime'de; "Sabredenlere mükafatlar hesapsız verilir." buyurularak sabrın ecrinin yüceliği belirtilmektedir.

Bakara Suresi 153. Ayet-i Kerime'de; "Ey iman edenler, Allah'tan sabır ve namazla yardım isteyin. Allah sabredenlerle beraberdir." buyurularak, sabır gerektirecek her durumda, sıkıntı anında nasıl sabır isteyeceğimizin yolu gösterilmektedir. Namaz sabrın anahtarı, sabrı kolaylaştıran en önemli faktördür.

"Ey Rabbimiz. Üzerimize sabır yağdır, ayaklarımızı sabit kılarak yere sağlam basmamızı sağla ve kafir kavme karşı bize yardım eyle."

"Allah'ım, güç ve kuvvetimin tükendiğini sana arz ediyorum. Gücümün azaldığını, insanların gözünde küçük düştüğümü sana şikayet ediyorum.

Ey merhametlilerin en merhametlisi. Sen ezilmiş olanların Rabbisin. Sen benim Rabbimsin. Beni bana kötülük edenlerin eline mi bıraktın?

Eğer ki bana gücenmedinse kesinlikle uğradığım eziyetlere aldırmıyorum. Senin karanlıkları aydınlatan, dünya ve ahiretimi kurtaracak olan nuruna sığınıyorum. Gazabının gelmesinden kaçıp kurtulacak sığınak arıyorum. Sana sığındım, sen yeter ki benden razı ol. Güç ve kuvvet yalnızca sendendir."

Allah Rasûlü (s.a.v.) ümmetine yapılan zulüm ve işkencelerden daraldığı zaman okuduğu sabır duasıdır:

"Allah'ın adı ile; Allah'ım sana malımı, dinimi, nefsimi emanet ederim. Allah'ım verdiğin hükümde beni razı eyle. Allah'ım kaderimde olan şeyleri bana hayırlı eyle. Ertelediğin dualarımı acilen kabul eyle, acil olarak kabul ettiğin dualarımı geciktirme. Nefsimi sana isyandan uzak eyle. Nefsimi sana teslim etmemi nasip eyle Allah'ım."