Rukye Duası Rukye, Kur'an'daki belirli ayetlerin hastanın üzerine okunması ile uygulanan bir tedavi şeklidir. Sahih hadislerden bizlere kadar gelen rivayetlere göre; Fatiha Suresi, Ayete'l-Kursi, İhlas Suresi, Felak Suresi ve Nas Suresi başta olmak üzere bazı ayetler okunur. Rasulullah Efendimiz (s.a.v.), geceleri Felak Suresi ve Nas Suresi'ni mübarek avuçlarına okur, bedenlerini meshederlerdi. Son hastalıklarında hastalıkları şiddetlendiği zamanlarda Aişe (r.a.) Validemizin Muavvizeteyn Surelerini okuyup mübarek bedenlerini sığazladığı, Sahih Buhari ve Sahih Muslim'den rivayet olunmuştur. Sahih Buhari'den rivayet olunan başka bir hadis-i şerifte Allah Rasulü'nün (s.a.v.) torunları Hasan (r.a.) ve Hüseyin (r.a.) her türlü şerre karşı okudukları ve Allahu Teâlâ'ya sığındırdıkları bizlere kadar ulaşmıştır. Genellikle nedeni belirsiz ağrı ve rahatsızlıklar, nazar ve zehirli hayvanların sokmaması için rukye yapılır. Allah Rasulü'nün Rukye Hakkındaki Görüşü Allah Rasulü'ne (s.a.v.) gelerek; "Biz rukye yapıyoruz. Sizin (s.a.v.) bu konu hakkında tavsiyeniz nedir?" diye sormuşlar, Efendimiz (s.a.v.) o kişilere; "Rukyenizi bana arz edin. Onda şirk olmadığı takdirde rukyede bir beis yoktur." buyurmuşlardır. Bu hadis-i şerif ışığında, rukye yaptırmakta bir beis olmadığı ama bazı şeylere dikkat edilmesi gerektiği kesin olarak anlaşılıyor. Rukye yapan kişinin ehl-i sünnet olmasına ve okuduğu Kur'an ayetlerini tecvid ve mahrecine riayet ederek, tam ve doğru olarak okumasına, okuduğu ayetlerin Kur'an'da geçtiği gibi okuyor olmasına dikkat etmek gerekir. Kur'an-ı Kerim'den ayetler okuyarak rukye tedavi etmenin yasak olmadığını en açık delil ise; "Biz Kur'an'dan öyle bir şey indiriyoruz ki o, müminler için şifa ve rahmettir, zalimlerin ise sadece ziyanını artırır." -İsra Suresi 82- ayetidir. Dua ile Rukye Arasındaki Farklar Dua ile rukye arasındaki farklar şunlardır:
Rukye Yapan Kişi Ücret Alabilir mi? Malik, Şafii, Ahmed, İshak ve Ebu Sevr, rukye tedavisi karşılığında ücret alınabileceği ve bu ücret alımının caiz olduğu görüşündedirler. Rukye tedavisi karşılığında ücret alınmasını caiz görmüşlerdir. -Nevevi Şerhi- Bu konunun delili ise Buhari ve Muslim'in rivayet ettikleri hadis-i şeriftir; "Allah Rasulü'nün (s.a.v.) ashabından bazıları bir seferde idiler. Bir Arap mahallesinden geçerken orada misafir olmak istediler. Ama mahalle sakinleri bu isteği kabul etmediler. Bir süre geçtikten sonra kavimden bazı kişiler ashabın yanına gelerek; kavimlerinin efendisinin yılan tarafından sokulduğunu, aralarında rukye yapabilecek kimse olup olmadığını sordular. Ashabtan biri rukye yapabileceğini söyledi. Onu kavmin efendisinin yanına götürdüler. Sahabe ise; adam iyileşinceye kadar Fatiha Suresi okumaya devam ederek rukye yaptı. Adam iyileşti ve sahabeye bir bölük koyun vermek istedi. Ama sahabe alıp almama konusundaki hükmü bilmediği için; Rasulullah'a (s.a.v.) haber vermeliyim dedi. Durumu Rasulullah'a (s.a.v.) anlatıp; "Ey Allah'ın Rasulü (s.a.v.) ben sadece Fatiha Suresi ile rukye yaptım." deyince Rasulullah Efendimiz (s.a.v.) tebessüm ederek; "Fatiha Suresinin rukye olduğunu nasıl bildin?" diye buyurdular ve verilen ücret hakkında; "Verilenleri alın, ondan bir hisse de bana verin." buyurdular. Rukye Yapımının Şartları Nelerdir? Nevevi, Hafız İbni Hacer başta olmak üzere bazı alimler şu üç şart bulunduğu takdirde rukyenin meşru olduğunda icma etmişler yani görüş birliğine varmışlardır:
Aksi halde "rukye yapıldı şifa buldum, okundum şifa buldum" gibi kelimeler şirke sebebiyet verebilir. Hiçbir tedavi Allah'ın izni olmadan tek başına şifa verici değildir. Şafi olan Allahu Teala'dır. O dilerse yapılan tedavi vesilesi ile kula şifa vericidir. Vesilelere çok fazla takılmadan asıl olanı görmek ve O'na şükretmek en doğru olan davranıştır. |