Şükür Duası Her nimeti verenin Allahu Teâlâ olduğunu bilerek, gönülden tasdikleyerek hamd etmek şükürdür. Allahu Teâlâ'nın emir buyurduğu hudutlara riayet ederek yaşamak şükürdür. Nimet vereni bilerek, nimeti verene her an dille hamd ve şükretmek dilin şükrüdür. Allahu Teâlâ'nın yasakladığı şeylere nazar etmemek gözün şükrüdür. Allahu Teâlâ'nın yasakladığı şeyleri dinlememek kulağın şükrüdür. Hakkıyla şükredemediğini bilmek, verilen nimetlere şükretmekte aciz olduğunu bilmek ise en büyük şükürdür. Namazı dosdoğru kılan kişi şükretmiş olmaktadır. Zekâtını tam olarak veren kişi şükretmiş olur. Allahu Teâlâ, İbrahim Suresi 7. Ayet-i kerimede şunu buyurur: "Rabbiniz şöyle buyuruyor: And olsun ki eğer şükrederseniz, üzerinizdeki nimetlerimi artırırım. Eğer nankörlük ederseniz, şüphesiz azabım çok şiddetlidir." Bu ayet-i kerimede Allahu Teâlâ, şükredilmesi gerektiğini emir buyurmaktadır, yani şükretmek farzdır. Aksi durum, yani şükretmemek ise nankörlük olarak tanımlanmaktadır. Bir Nimete Kavuşunca Yapılacak Şükür Şükür Secdesi Yapmak Nimete kavuşan, sevinen kimse şükür secdesi yapar. Şükür secdesi yapmak müstehabtır. Tilavet secdesi gibi kılınır. Niyet edilir ve secdeye varılır. Secdede okunacak tesbihatlardan önce "Elhamdulillah" denir. Tesbihatlardan sonra "Allahu Ekber" denilerek ayağa kalkılır. İki Rekât Şükür Namazı Kılmak Nimeti verene şükür niyetiyle, iki rekâtlık nafile namaz kılınır. Kavuşulan nimetler itiraf edilir, dile getirilir ve şükredilir. Şükür Kurbanı Kesmek Mali durumu yerinde olan kimse, nimete kavuşmanın şükrü niyetiyle kurban kesip fakir fukaraya dağıtabilir. Bu güzel bir davranıştır. Şükür Duası "Allahumme leke'l-hamdu ente nuru's-semavati ve'l-ardi ve men fi hinne ve leke'l-hamdu ente gayyimu'l-semavati ve'l-ardi ve men fi hinne ve leke'l-hamdu ente Rabbu's-semavati ve'l-ardi ve men fi hinne ve leke 'l-hamdu leke mulku's-semavati ve'l-ardi ve men fi hinne ve leke'l-hamdu ente meliku's-semavati ve'l-ardi ve leke'l-hamdu ente'l-hakku ve veğduke'l-hakku ve gavluke'l-hakku ve ligauke'l-hakku, ve'l-cennetu hakku, ve'n-naru hakku, ve'n-nebiyyune hakku ve Muhammedun sallallahu aleyhi ve selleme hakku ve's-saatu hakku. Allahumme leke eslemtu ve aleyke tevekkeltu ve bike amentu ve ileyke enebtu ve bike hasamtu ve ileyke hakemtu, feğfirli ma gaddemtu ve ma ehhartu ve ma esrartu ve ma eglentu ente'l-mugaddimu ve ente'l-muahhiru la ilahe illa ente." Ey Allah’ım, övgü Sanadır. Sen göklerin, yerin ve içindekilerin nurusun. Hamd ve şükür, yeri, gökleri ve içindekileri ayakta tutan Allah'a aittir. Şüphesiz hamd-u sena Sanadır ey Allah’ım. Çünkü Sen göklerin, yerin ve içindekilerin Rabbisin. Hamd ve şükür Sanadır. Göklerin, yerin ve içindekilerin mülkü ve tasarrufu Sanadır. Hamd Sanadır. Göklerin ve yerin hükümdarısın. Sen haksın ve vaadin hak, kesinlikle gerçektir. Kavlin, sözün yani Kur'an-ı Kerim'in hak, Sana kavuşma hak, cennet ve cehennem hak, peygamberler hak, Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem hak ve kıyamet günü haktır. |
Nursev
26 Temmuz 2024 CumaAllahu Teâlâ'nın verdiklerine şükretmenin yollarını anlatan bu yazıyı okuyunca, nimete kavuştuktan sonra şükür secdesi yapmanın ve iki rekat şükür namazı kılmanın önemi hakkında daha fazla bilgi sahibi oldum. Peki, mali durumu iyi olan bir kişinin şükür kurbanı kesmesi ve bunu fakir fukaraya dağıtması gerektiğini de öğrendim. Bu davranışın güzelliği ve fazileti hakkında daha fazla bilgi verebilir misiniz?
Cevap yazAdmin
26 Temmuz 2024 CumaTabii Nursev, şükür kurbanı kesmek ve bunu fakir fukaraya dağıtmak, Allah'a olan şükranı ifade etmenin ve toplumsal dayanışmayı artırmanın güzel yollarından biridir. Şükür kurbanı, Allah'ın verdiği nimetlere karşı bir teşekkür ifadesi olarak kesilir ve bu etin fakir ve muhtaç insanlara dağıtılması, toplumdaki yardımlaşma ve dayanışmayı artırır.
Bu davranışın fazileti şüphe yok ki büyüktür. Şükür kurbanı kesen kişi, Allah'ın emirlerine uyarak nimetin sadece kendisine ait olmadığını ve bunu diğer insanlarla paylaşmanın önemini bilir. Bu, hem manevi olarak kişiyi yüceltir hem de toplumsal barışa katıkıda bulunur. Ayrıca, bu davranış fakirlerin de mutlu olmasına ve rızıklarının artmasına vesile olur.
Sonuç olarak, şükür kurbanı kesmek, Allah'a şükranın bir ifadesi olarak büyük bir fazilet taşır ve bu nimeti başkalarıyla paylaşmak, toplumdaki birlik ve beraberliği güçlendirir.