Şeytan, cinlerden olup ateşten yaratılmış bir varlıktır. Dünya var olduğundan bu yana var olmuş ve kıyamete kadar da var olacaktır. Şeytan, dünya gözüyle görülmeyen ancak manevi alemde yaşayan bir mahluktur. Allahü Teâlâ'nın emrine karşı gelerek Hz. Adem'e secde etmeyip, insanlara düşman olduğunu açıkça ilan etmiştir. Bu düşmanlık, kıyamete kadar sürecektir. Şeytan ve cinler de insanlar gibi nefis sahibidirler. Onların da bizim gibi toplulukları, teşkilatları ve cemaatleri vardır. Şeytan, insanları saptırmak ve küfre düşürmek için var gücüyle uğraşır.

Şeytan, gözle görülmeyen ve bilinmeyen bir varlık olarak karşımıza çıkar. Bu sinsi düşmandan ancak Allah'a sığınarak korunabiliriz. Kişi, Allah'ı zikrederek şeytandan korunabilir. Şeytandan bir kışkırtma geldiğinde hemen Allah'a sığınıp tövbe etmek gerekir. Bu sayede, şeytan hemen uzaklaşır. Şeytanın yaşadığı yerler genellikle tuvaletler, çöplükler ve hamamlardır. Bu tür yerlere girerken besmele çekmek ve uzun süre kalmamak önemlidir. Aksi takdirde, şeytan kişiye musallat olabilir.

Bir insan sabah yataktan kalktıktan sonra besmeleyle güne başlarsa, şeytan o gün ona zarar veremez. Şeytanın en büyük özelliklerinden biri, kişiye vesvese vermektir. Vesvese ile kişi kendisini dört dörtlük görür ve bu da hatalar yapmasına neden olur. Şeytan, vesvese verdiğinde kişi bedeninin tüm isteklerini doğru ve helal görür. Hayattaki her güzel şeyi kendisine cazip gösterir. Kişi, kendini beğenmeye başlar ve bu da daha fazla hata yapmasına neden olur. Böyle olunca, dünyaya daha fazla bağlanır ve bu da daha fazla mutsuzluğa yol açar. Şeytandan ancak Allah'a sığınarak kurtulabiliriz.

Bir insan abdestli gezdiğinde her türlü vesveseden ve şeytandan korunur. Bir hadisi şerifte şöyle buyrulmaktadır: "Bakara Suresi okuyan kişinin evine şeytan hiçbir şekilde zarar veremez ve oradan uzaklaşır." Aynı şekilde, evinde "Amenerrasulü"nün son iki ayetini okuyan kişinin evine şeytan giremez. Bir başka hadisi şerifte ise, şeytanın vesvesesinden kurtulmak için üç İhlas, bir Nas ve bir Felak surelerini okuyup sol tarafına tükürmek gerektiği belirtilmektedir.

Namaz kıldıktan sonra şeytanın verdiği vesvese ile tesbihatı terk etmek yanlış olur. Tesbihatı terk etmemek, şeytanın kişiden uzaklaşmasını sağlar. Şeytan, insan bedenindeki en zayıf noktaları bilir: yemek yeme, uyku ve şehvet. Şeytan, bu zayıf noktalardan yola çıkarak kişiye vesvese verir. Şeytandan korunmak için her zaman besmele çekmek, bolca istiğfar etmek ve Kur'an-ı Kerim'de geçen ayetleri okumak önemlidir. Bu şekilde, görünen ve görünmeyen her türlü şeytandan korunmuş oluruz.

Şeytanın sinsi ve sürekli olan saldırılarından korunmak için Allah'a sığınmalı, sürekli olarak O'nu zikretmeli ve ibadetlerimize dikkat etmeliyiz. Şeytandan korunma duası ve sureleri ile kendimizi ve sevdiklerimizi manevi olarak koruyabiliriz. Unutmayalım ki, Allah'a sığınmak ve O'nun emirlerine uymak bizim en büyük koruyucumuzdur.