Ölüm, her canlının tadacağı ve kabre konularak ahiret gününe kadar bekleyeceği bir gerçektir. Her Müslüman, amelinin durumuna göre kabirde rahat edeceğini veya kabir azabı çekeceğini bilir. Kabir düşüncesi genellikle insanları ürpertir ve ölümden korkmalarına neden olur. Ancak kişi, kabir ziyaretlerini sık yaparak nefsini terbiye etmeli ve kendi ölümünü düşünerek orada yatanlardan ibret almalıdır. Kabir ziyaretine gidildiğinde dualar okunur ve başta Peygamberimizin ruhu olmak üzere ölmüş yakınlarımıza dua edilir.

Dua: "Ey Rabbim! Ezeli kelamın olan okuduğum bu surelerden hasıl olan sevabı, başta Peygamber Efendimizin ruhuna, ondan arta kalan sevabı bütün peygamberlerin ruhlarına, ondan artan sevabı evliyaların ruhuna ve bu mezarlıkta bulunan erkek ve kadın müminlerin ruhlarına hediye ediyorum."

Bu dua, dini kitaplarda belirtildiği üzere, diğer dünyada okuduğunuz bütün mevtaların size şahitlik etmesine vesile olur. Canlıların nasıl yemeye ve içmeye ihtiyaçları varsa, ölülerin de edilen dualara ihtiyaçları vardır. Dualar bağışlandıkça değer kazanır. Kişi arkasında bırakacağı hayırlı evlattan dua bekler. Bütün müminler kardeştir ve müminin mümine edeceği dua daha çabuk kabul olur. Bu yüzden kabir ziyaretlerine gidildiğinde sadece kendi ölüleriniz için değil, orada yatan bütün mevtalar için dua edilmelidir.

Kabir ziyaretleri, İslam kültüründe önemli bir yere sahiptir. Peygamber Efendimiz (SAV) kabirleri ziyaret etmeyi tavsiye etmiş ve bu ziyaretlerin kişiyi dünya hayatının geçiciliğini hatırlatarak ahirete hazırlık yapmaya teşvik edeceğini belirtmiştir. Kabir ziyaretleri esnasında saygılı ve dua dolu bir tavır sergilenmelidir.

Kabir ziyaretinde uyulması gereken bazı adablar bulunmaktadır:

Bu adablar, ziyaret edilen kabirlerde yatanlara saygı göstermemizi sağlar ve dualarımızın kabul olmasına vesile olur. Müminler olarak birbirimize dua etmek, hem dünyada hem de ahirette birbirimize destek olmamızı sağlar.