İslam'ın beş şartından biri olan oruç, Ramazan ayında her Müslüman'a farz kılınmıştır. Oruç, imsak vaktinden akşam namazına kadar Allah'ın rızası için yemekten, içmekten ve dünyevi zevklerden uzak durmaktır. Ramazan ayı dışında, her pazartesi ve perşembe günleri oruç tutmak sünnettir. Oruç tutmanın sevabını yalnızca Allah bilir ve bu sevabı özel olarak vereceğini bildirmiştir. Bu müjdeyi kaçırmak istemeyen Müslümanlar, güçleri yettiğince oruç ibadetine devam etmeye gayret ederler.

İftar vakti, Müslümanlar için iki büyük sevinç kaynağıdır. Birincisi, oruçlu bir günün ardından suya ve yemeğe kavuşmanın verdiği mutluluk; ikincisi ise iftar duasının kabul olmasıdır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), iftar etmeden önce dua eder ve ümmetine de iftar duası etmeyi tavsiye etmiştir. İftar öncesinde yapılan duaların kabul edileceği müjdelenmiştir.

Türkçe Meali: "Ey Yüce Allah'ım, Sen benim ilahımsın, Senden başka ibadete layık hiçbir ilah yoktur. Benim büyük günahlarımı affet. Muhakkak ki büyük günahları affeden ancak Sensin."

Peygamber Efendimiz (s.a.v.), bu dua ile dua eden oruçlu Müslümanın, annesinden doğduğu gün gibi günahlarından arınacağını buyurmuştur.

Türkçe Meali: "Allah'ım, Senin için oruç tuttum, Senin verdiğin rızıkla iftar ettim. Sana iman ettim, Sana teslim oldum, Sana tevekkül ettim. Tuttuğum orucu benden kabul buyur. Hiç şüphesiz Sen dualarımızı işiten ve niyetimizi hakkıyla bilensin."

Türkçe Meali: "Allah'ım, her şeyi kuşatan rahmetinle beni bağışlamanı dilerim."

İftar zamanı yapılan dualar, Müslümanlar için büyük bir nimet ve fırsattır. Bu dualar, Allah'ın rızasını kazanmak ve günahlardan arınmak için önemli bir vesiledir. Peygamber Efendimizin (s.a.v.) öğrettiği iftar dualarını etmek, bu mübarek vakitlerin bereketinden en iyi şekilde istifade etmeyi sağlar.