Kıskançlık, bir bireyin ya da bir ilişki durumunun kaybedilmesinden dolayı duyulan korku, kozmopolit bir ruh hali ve olumsuz tavırlardır. Kıskançlık, aynı zamanda başkasının sahip olduğu herhangi bir şeye kişinin de sahip olma isteğidir. Kıskançlık, bir takıntı hastalığı olarak da nitelendirilebilir.

Kıskançlık ahlaki yönden en kötü kabul edilen hastalıklardan biridir. Müslüman aleminin Salih amellerini tüketip bitiren haset, insanları kıskançlığa sürükler. Kıskançlık için dua edilirken, özellikle kıskanılan kişi, diğerinin hasetinden korunmak için Allah'a sığınarak Nas ve Felak surelerini okumalıdır. Allah böylelikle onları kaza, bela ve musibetlerden sakınacaktır.

Bu dua, bir cumartesi sabahında mürekkep dolgulu bir kalem yardımı ile temiz ve çizgisiz bir kağıt üzerine yazılıp katlanarak bir naylon ile iyice kaplanır. Daha sonra bu dua, kıskançlık yapan kişinin yastığının altına dikilmelidir. Aynı dua, bir bardak suyun içine bırakılıp yazıların silinmesi beklenir. Yazılar silindikten sonra, kıskançlık duası yetmiş kere suya okunur ve son olarak bu su, kıskançlık yapan kişiye içirilir.

Kıskançlık, sadece dua ile değil, aynı zamanda psikolojik ve sosyal yöntemlerle de ele alınmalıdır. İşte kıskançlıkla baş etme yollarından bazıları:

Kıskançlık, bireyin hem kendisi hem de çevresi için zararlı olabilecek bir duygudur. Bu nedenle, kıskançlığı yenmek için hem manevi hem de bilimsel yöntemlerin bir arada kullanılması önemlidir.

Kıskançlık duasının manevi boyutu, kişinin ruhsal huzurunu ve içsel dengesini sağlamada önemli bir rol oynar. Dua, kişinin içindeki negatif duyguları dönüştürmesine yardımcı olur ve Allah'a sığınarak manevi bir koruma sağlar. Bu bağlamda, dua eden kişi, hem kendisi hem de çevresi için daha huzurlu ve dengeli bir yaşam sürer.

Kıskançlık, insanın doğasında var olan bir duygudur, fakat kontrol edilebilir ve yönetilebilir. Manevi ve psikolojik yöntemlerle bu duyguyu yenmek, hem bireyin hem de toplumun huzurunu artıracaktır.