Ezan Duası Ezan kelimesi, kelime anlamı olarak "bildiri etmek", "duyuru yapmak", "çağrı yapmak" ve "ilan etmek" anlamlarında kullanılır. Ezan, dini bir terim olarak, İslam dininde namaz vaktinin geldiğini insanlara duyurmak ve insanları namaza çağırmak amacıyla okunan sözler topluluğudur. İlk okunan ezan, 15 Haziran 622 yılında Medine-i Münevvere'de Bilal-i Habeşi tarafından sabah namazı öncesinde yüksek bir evin çatısında okunmuştur. Ezanın Önemi ve Zamanı Ezan, her namaz için okunmaz; sadece farz olan namazlar için okunur. Örneğin, ezan camide okunmuşsa ve siz namazınızı evde ya da dışarıda kılacaksanız, o namaz için ayrı bir ezan okunmasına gerek yoktur. Ancak ezanın duyulamayacağı uzak bir mekânda (örneğin çölde, kutuplarda ve benzeri yerlerde) veya yerleşim yerlerinin uzağında bulunan bir yerde duruyorsanız, orada ezan okumanız gerekir. Aşağıdaki namazlar için ezan okunması gerekmez:
Ezanın İçeriği Ezan içinde şu ifadeler yer alır:
Ezanın Ardından Okunan Dua Ezanın bitmesinin ardından, Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in öğrettiği ve şefaatine nail olunacağı haber edilen dua okunur. O duanın ismi "Ezan Duası"dır. Ezan okunurken duaların kabul edilmemesi mümkün olmadığından, dua edilmesi oldukça önemlidir. Hayra erişmek isteyen insanlar ezanla birlikte ezan duasını okumalıdır. Alimler, kıyamet günü şefaat almak için bu duanın öneminden bahsederler. Ezan Duası Anlamı Allah'ım! Ey bu tam davetin ve kılınacak namazın Rabbi, Muhammed'e Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e vesileyi, fazileti ve yüksek mertebeyi ver, O'nu kendisine vaat ettiğin Makam-ı Mahmud'a ulaştır. Ezan Duası ile İlgili Hadisler Buhari, bir sözünde Ezan Duası ile ilgili şöyle der: "Her kim ezanı duyduğu zaman, 'Ey şu eksiksiz davetin ve kılacağım namazın Rabbi olan Allah'ım! Hazreti Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e vesileyi ve de fazileti ver. O'nu kendisine vaat ettiğin Makam-ı Mahmud'a ulaştır.' diye dua ederse, kıyamet günü geldiği zaman ona şefaatim nail olur." Ebu Vakkas ise bir sözünde Ezan Duası ile ilgili şöyle der: "Kim müezzini duyduğu zaman 'Tek olan ve eşi benzeri olmayan Allah'tan başka ilah olmadığına, Muhammed'in O'nun kulu ve resulü olduğuna şahitlik ederim.' derse ve 'Rab olarak Allah'tan, resul olarak Muhammed'den, din olarak İslam'dan razı oldum.' derse o kişinin günahları bağışlanır." |